İnsan vücudu yaratılışı gereği su olmadan yaşaması imkansızdır. Öyle ki insan vücudunun büyük bir kısmını su oluşturur ve su içilmediği zaman ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalınabilir. Böyle bir durum ile karşılaşmamak için en ideal yöntem ise çocuklara bebekken bol bol su tüketimi sağlanmasıdır.
Bebekler aktif ve hareketli olduklarından, tuvalet ihtiyaçlarının çok sık olmasından kaynaklı olarak vücutta su harcama miktarları oldukça fazladır. Bu sebeb ile bebeklere sıklıkla su içirilmeli ve vücut için gerekli olan günlük miktarda su düzenli olarak karşılanmalıdır. Aynı zaman da bebeklere içmesi için verilen suların hijyenik ve sağlık açısından herhangi bir tehlike arz etmediğinden de emin olunmalıdır.
Evlerde kullanılan içme suları, söz konusu bebekler olduğunda sağlığınız açısından herhangi bir etken olmadığından emin olmak tüm anne babaların dikkat ettiği hususlardan bir tanesidir. Özellikle bebeğiniz anne sütünü almayı kestiği zamanlar da çok fazla su tüketebilir. Böyle durumlar da bebeğinizin sağlıklı bir şekilde su ihtiyaçlarını gidermek adına alkalı su tüketimi yapmak oldukça önemlidir. Aynı zaman da gerek bebeklerde gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde tüketilen suyun pH'i alkali olmasına dikkat edilmelidir.
Su içerisinde bulunan hidrojen ve hidroksil iyonlarının miktarına göre pH değerleri değişiklik göstermektedir. Bu durumlar da suyun içerisindeki Hidrojen miktarı fazla olduğunda asidik, hidroksil iyonlarının fazla bulunduğu durumlar da ise alkalik özellikler taşırlar. Alkalik sular sağlığınız açısından en ideal olan besinlerdir.
İçme suları içerisinde en çok tercih edilen ve aslında en sağlıklısı olan alkalik sular, vücudunuz suya ihtiyaç duyduğu her anlar da gönül rahatlığı ile tüketilen su özelliği taşırlar. Alkalik sular da daha fazla mineral emişi gözlemlenir ve giriş yapan bu mineraller ise hücrelere daha çabuk girişler yapar.
Alkalik sular içerisinde aktif halde bulunan magnezyum, potasyum, kalsiyum ve sodyum mineralleri sağlık açısından su içmeye en uygun besin olma özelliğini katarlar. Ayrıca alkalik sular da asidik yükleri, serbest olarak çalışan radikalleri nötralize etmeye yarayan tamponlar ayırıcı görevi üstlenerek aynı zamanda da antioksidan kapasitesini de yüksek tutmaya yararlar.
Çocuklar bebeklik dönemlerinde sık sık hasta olurlar. Vücutta hastalığa yol açan bakteriler, viral organizmalar ve kansere etki eden kötü huylu hücreler asidik ortamları tercih ederek istenmeyen rahatsızlıkları ortaya çıkarırlar. Bu anlamda bebek beslenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de bebeğe yeterli su tüketimi yaptırmak ve vücudunu ihtiyacı olduğu kadar su tüketimine teşvik edilmesidir.
Bebeğinizin su ihtiyaçlarını karşılarken suyun hijyenik ortamlar da ve sağlığa uygun bir şekilde üretildiğinden mutlaka emin olunmalıdır. Bu anlam da günlük uygun görülen alkalik litre su tüketimleri ile bebeğin kemik ve diş sağlığını, mide asit dengesini ve mide de oluşabilecek reflü engellenmiş olur. Cilt sağlığı açısından da oldukça önemli olan alkalik sular, aynı zaman da metabolizmanın dengeli bir şekilde çalışmasına da yardımcı olur. Su bebeğin yaşam kaynağı olduğu kadar aynı zamanda da vücudundaki organların düzenli bir şekilde işlevlerini yerine getirmelerinde de etkilidir.
Genel anlam da içme sularında su sertliğini, su içerisinde çözünmüş halde bulunan kalsiyum ve magnezyum iyonlarının fazla veya eksikliği belirler. Bu anlam da özellikle bebeğe ilk 6 ay orta sertlikte sular tercih edilmelidir. Evler de bulunan su arıtma cihazları aracılığı ile üretilen suların yumuşak olduğundan emin olunsa da dışarıda pet şişe içerisinde bulunan suların sertliğini bilmek gözle görülür bir yazı ile açıklanmaz.
Bu tür suların sertliğini anlamak için sabun kullanılabilir. Öyle ki sabunu köpürtmeyen su sert su olarak bilinir. Sert sular bebeğin sağlığı açısından uzmanlar tarafından tavsiye edilmeyen sulardır.
Çocuğun su ihtiyacı bir besin olarak değerlendirilmelidir. Öyle ki besinlerin vücut içerisinde salınımları su sayesinde gerçekleşir. Su bebeğin vücudunun temel yapı maddesidir. Aynı zaman da bebeklere su vermenin faydalarından biri de vücutlarındaki zehirli maddelerin dışa atılmasını sağlamaktır.
Vücutta mineraller metabolik anlam da büyük rol içerdiklerinden dolayı su içerisinde de çok fazla mineral aktiftirler. Yaşam kaynağı olan su içerisinde kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum, flor, demir, selenyum, bakır, çinko ve kobalt mineralleri çok fazla sayıda yer alır.
Özellikle bu mineraller içerisinde bulunan kalsiyum ve magnezyum bebeklerin kalp ve damar rahatsızlıkların da en iyi gelen minerallerdir. Bu anlamda çocuğun su içmesi için tercih edilen sular da belirtilen bu minerallerin fazla olmasına dikkat edilmeli, aynı zaman da bu minerallerin de suda gerekli ve yeterli miktarda yer aldığına önem verilmelidir. Ayrıca çocuğun belirtilen miktardan daha fazla su tüketmesi de uzmanlar tarafından uygun görülmemektedir.